ÖZET
Kadın cinsel fonksiyon bozukluğunun etiyolojisinde psikolojik, fizyolojik ve iyatrojenik nedenler yer alır. Abdominal cerrahi, menopoz, sigara, spinal kord yaralanmaları ve bazı antipsikotik, antihipertansif, antidepresan ilaçlar fizyolojik ve iyatrojenik nedenleri oluşturur. Cinsel işlev değerlendirilirken Kadın Seksüel Fonksiyon İndeksi Formu, Seksüel Fonksiyon Anketi Formu ve Kadın Cinsel Fonksiyon İndeksi Formu gibi seksüel fonksiyon formları kullanılmaktadır. Kadın cinsel fonksiyon bozukluğunun görülme sıklığı yaklaşık olarak %43 iken, menopoza ve yaşa bağlı olarak arttığı bildirilmiştir. Kadın cinsel fonksiyon bozukluğunun tedavisinde östrojen, östrojen + testosteron ve tibolon, PDE5, apomorfin, bupropion ve filbanserin kullanılmaktadır. Aşırı aktif mesane (AAM); sıkışma hissi, sık idrara gitme, noktüri ve sıkışma inkontinansı ile karakterize mesanenin özellikle dolum fazında detrüsör kasında inhibisyon kaybı gelişmesi sonucu oluşan hayat kalitesini ve komforunu önemli derecede etkileyen bir hastalıktır. Amerika Birleşik Devletleri’nde aşırı aktif mesane prevalansı kadınlarda %16,9 olarak bildirilmiştir. Alt üriner sistem semptomları ve AAM’nin, kadın cinsel fonksiyon bozukluğuna nasıl yol açtığı net olarak bilinmemektedir. Menopoz ve partner durumu kadın cinsel fonksiyon bozukluğu için en önemli belirleyiciler olarak saptanmıştır. Üriner inkontinansın ve AAM’nin, kadın cinsel fonksiyon bozukluğu gelişmesinde öngörü sağlayabileceği bildirilmiştir. Koitus esnasında AAM sendromu olanlarda utanma, idrar kaçırma korkusu, idrar kaçırma ve sıkışma hissinin cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olan temel etkenler olduğu bildirilmiştir. İki hastalık arasındaki patofizyolojik ilişki tam aydınlatılamamıştır ve bu konuda daha fazla klinik ve deneysel çalışmaya ihtiyaç vardır.