ÖZET
Amaç:
Minimal invaziv cerrahinin artan popularitesiyle birlikte, Laparoskopik Piyeloplasti ürologların temel aracı haline gelmiştir. Buna karşın cerrahi, dik bir öğrenme eğrisine ve daha uzun operasyon sürelerine sahiptir. Bu çalışmada, kliniğimizde laparoskopik parçalanmış piyeloplasti gerçekleştirilen ilk 52 olguya ait sonuçların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem:
Pelvi-üreterik bileşke (PÜE) darlığına sahip, 30 erkek ve 22 kadın olmak üzere yaş ortalaması 23,5 olan toplam 52 hastaya transperitoneal laparoskopik parçalanmış pyeloplasti uygulandı. Hastalar tam lateral pozisyona yerleştirildi ve en az üç port kullanılarak ameliyat yapıldı, hepsinde retrograd piyelografi yapıldı; ilk erişimde Veress iğnesi kullanıldı. Üreter ilk olarak spatüle edildi; önce sütür alındı ve daha sonra üreterin dönüşünü önlemek için PUJ parçalandı. Antegrad DJ stentleme bütün hastalara uygulandı ve operasyon sonrası retroperitonda bir diren bırakıldı. Operasyondan 6 hafta sonra DJ stent çıkarıldı.
Bulgular:
Elli iki hasta parçalanmış piyeloplasti ile tedavi edildi. Altı hastaya ameliyat öncesi üriner diversiyon gerekti. Yedi hastada Intrarenal pelvis, 10 hastada damar geçişi, 6 hastada yüksek yerleşimli üreter ve 5 hastada ilişkili kalkül görülmüştür. Altı hastada açık cerrahiye dönülmesi gerekmiştir. Başlangıçta operasyon süresi 3 saatten daha uzunken, 25 olguda oluşan yeterli deneyim sonrası büyük ölçüde azalmıştır. Son 28 olgunun ortalama operasyon süresi 123 dakika olup bunlar içinde en kısa süre ise 97 dakikadır. Sekiz hastada tekrar müdahale gerekirken, genel başarı oranı %87’dir.
Sonuç:
Laparoskopik piyeloplasti; güvenilir, minimal invaziv ve PÜE darlık yönetiminde açık piyeloplasti yerine uygulanabilir alternatif bir yöntemdir.