ÖZET
Amaç:
İleri prostat kanserinde (PCa) kemik metastazı yaygın olarak görülmektedir. Son zamanlarda, solid tümörlerde ilerlemiş hastalığın öngörülmesinde nötrofil lenfosit oranı (NLR), trombosit lenfosit oranı (PLR) ve nötrofil monosit oranı (NMR) gibi enflamatuvar belirteçlerin potansiyel rolüne olan ilgi artmıştır. Bu çalışmada, PCa’da kemik sintigrafisinde (KS) saptanan kemik metastazları ile NLR, PLR ve NMR arasındaki ilişkiyi değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntem:
Çalışma grubunu 85 PCa hastası oluşturdu. Hastaların özellikleri, prostat spesifik antijen (PSA) değerleri, Gleason skoru, histopatolojik özellikleri, KS’de metastatik odak varlığı ve tam kan sayımı retrospektif olarak incelendi. KS’de kemik metastazı varlığı, PSA, Gleason skoru, histopatolojik bulgular gibi klinikopatolojik özellikler ile NLR, PLR ve NMR değerleri arasındaki ilişki araştırıldı.
Bulgular:
Medyan NLR, PLR ve NMR sırasıyla 2,90, 125,69 ve 8,38 idi. Otuz altı hastada KS’de metastatik hastalık vardı. Bulgularımız yüksek NLR değeri ile kemik metastazı varlığı (p=0.018) ve yüksek Gleason skoru arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğunu gösterdi (p=0,034). Ancak PLR ve NMR ile klinikopatolojik özellikler arasında anlamlı istatistiksel ilişki bulunamadı (p>0,05).
Sonuç:
Sınırlı hasta sayısına rağmen, yüksek NLR ve metastatik kemik hastalığı arasında anlamlı ilişki bulundu. NLR genel olarak prostat kanseri prognozu için bağımsız bir risk faktörü olarak kabul edilirken, bu hasta grubunda prognostik bir belirteç olarak kabul edilmesi için daha kapsamlı çalışmaların yapılmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz.