ÖZET
Amaç:
Bu çalışmada ürolojik girişimler sonrası torasik komplikasyon gelişen ve göğüs cerrahisi-üroloji işbirliği ile tedavi edilen olgular sunuldu.
Gereç ve Yöntem:
Ocak 2014 - Aralık 2017 tarihleri arasında hastanemiz Üroloji Anabilim Dalı tarafından opere edilen ve göğüs cerrahisi konsültasyonu istenilen olgular retrospektif incelendi. Çalışmaya pnömotoraks, plevral effüzyon, hidropnömotoraks ve diyafragma yaralanması saptanan 42 hasta dahil edildi. Operasyon öncesi diyafragma invazyonu saptanan ve peroperatif diyafragma insizyonu yapılan altı hasta çalışmadan çıkarıldı.
Bulgular:
Pnömotoraks gelişen hastaların sadece 5’ine tüp torakostomi (TT) uygulandı. İzole plevral effüzyon izlenen hastaların 3’ü TT, 3’ü ise torasentez ile tedavi edildi. Hidropnömotoraks gelişen hastaların tamamına nefrektomi (3 sol, 1 sağ) uygulandığı görüldü. İyatrojenik diyafragma yaralanması gelişen hastaların tamamına perioperatif dönemde tanı kondu ve hastaların tamamı nefrektomi (5 sağ, 1 sol) hastası idi. Hastaların tamamında diyafragmanın primer onarımı yapıldı, 5 hastaya TT uygulandı. Hastaların ortalama dren kalış süresi 5,5±2,1 (2-13)/gündü. Toraks komplikasyonu gelişen hastalardan perkütan nefrolitotomi, nefroüreterektomi, nefrektomi ve prostatektomi operasyonu geçiren hastaların ortalama hospitalizasyon süreleri, sırasıyla, 4,12±1,08, 8,26±2,87, 4,04±1,23 ve 4,17±0,72 gündü. Toraks komplikasyonu gelişen ve gelişmeyen hastaların ortalama hospitalizasyon süreleri arasında anlamlı bir farklılık yoktu (p=0,729).
Sonuç:
Ürolojik girişimler sonrası torasik komplikasyonlar gelişebilir. Özellikle sağ taraflı perkutan nefrolitotomi ve nefrektomi sonrası göğüs ağrısı tarifleyen hastaların akciğer grafisi ile değerlendirilmesi erken tanı için önemlilik arz etmektedir.